Google’dan Şaşırtan SEO Açıklaması: Geçersiz HTML Kodu Sıralama Engelleyici Değil mi?
Uzun yıllardır SEO dünyasında geçerli bir kural olarak kabul edilen HTML standartlarına uygunluk, Google’ın son açıklamalarıyla yeniden tartışma konusu oldu. Arama motoru devi, birçok üst düzey sitenin geçersiz HTML koduna sahip olmasına rağmen arama motoru sonuç sayfalarında (SERP) üst sıralarda yer alabildiğini doğruladı. Bu durum, özellikle teknik SEO uzmanları ve site yöneticileri için şaşırtıcı bir gelişme. Peki, Google’ın bu açıklaması ne anlama geliyor ve web sitelerimizin sıralaması için HTML doğruluğu ne kadar önemli? Bu haber, eski inançlarımızı sorgulatırken, Google’ın sıralama algoritmalarına dair daha derinlemesine bir bakış sunuyor ve SEO stratejilerimizi yeniden değerlendirmemize olanak tanıyor.
Google’dan Şaşırtan Açıklama: Geçersiz HTML Direkt Sıralama Faktörü Değil
Google Arama İlişkileri Temsilcisi John Mueller, sosyal medyada kendisine yöneltilen bir soru üzerine, yıllardır süregelen bir teknik SEO tartışmasına ışık tuttu. Mueller, birçok yüksek otoriteye sahip ve başarılı web sitesinin HTML kodunun W3C standartlarına tam olarak uymadığını, yani geçersiz HTML barındırdığını belirtti. En şaşırtıcı olanı ise, bu durumun söz konusu sitelerin arama motoru sonuç sayfalarındaki (SERP) konumlarını olumsuz etkilemediğini vurgulamasıydı. Bu açıklama, uzun süredir teknik SEO’nun önemli bir parçası olarak kabul edilen HTML validasyonunun doğrudan bir sıralama faktörü olmadığı fikrini pekiştirdi. Google’ın web’deki içeriği anlama ve indeksleme yeteneği, kusurlu kodlara rağmen oldukça gelişmiş durumda.
HTML Geçerliliği Neden Eskiden Önemliydi?
Web standartlarının ilk yıllarında, HTML kodunun W3C (World Wide Web Consortium) standartlarına uygun olması büyük önem taşıyordu. Bunun başlıca nedenleri şunlardı:
- Tarayıcı Uyumluluğu: Eski web tarayıcıları, hatalı veya geçersiz HTML kodlarını doğru şekilde yorumlamakta zorlanabiliyor, bu da web sayfalarının bozuk görünmesine veya işlevselliğini yitirmesine neden olabiliyordu. Tarayıcıların farklı yorumlamaları, kullanıcı deneyimini ciddi şekilde etkileyebilirdi.
- Daha İyi İndeksleme Anlayışı: Arama motoru botlarının, temiz ve standartlara uygun kodu daha kolay ve verimli bir şekilde tarayabileceği düşünülüyordu. Bu, içeriğin doğru bir şekilde anlaşılması ve dizine eklenmesi için kritik kabul ediliyordu. Düzgün bir yapı, botların sayfa elementlerini ayırt etmesine yardımcı oluyordu.
- Geliştirme ve Bakım Kolaylığı: Standartlara uygun kod yazmak, sitenin bakımı, güncellenmesi ve gelecekteki geliştirmeler için daha sağlam, daha öngörülebilir bir temel oluşturuyordu. Hatalı kod, uzun vadede karmaşık sorunlara yol açabilirdi.
Günümüzdeki Durum: Google’ın Gelişmiş Anlama Yeteneği
Günümüzde durum oldukça farklı. Modern web tarayıcıları ve Google gibi arama motorları, geçersiz veya bozuk HTML kodlarını bile büyük ölçüde tolere edebilecek ve yorumlayabilecek şekilde evrildi. Googlebot, bir web sayfasını tararken, insana yakın bir tarayıcı gibi davranır ve hata toleransı oldukça yüksektir. Bu, sitenin içeriği anlaşılır olduğu sürece, küçük HTML hatalarının genellikle göz ardı edildiği anlamına gelir. John Mueller’in açıklaması da tam olarak bu gelişmiş yeteneği doğrulamaktadır. Google’ın amacı, web sayfasının son kullanıcıya nasıl göründüğünü ve içeriğin ne hakkında olduğunu anlamaktır; kodun mutlak mükemmeliyeti ikinci plandadır.
Geçersiz HTML’nin Dolaylı Etkileri ve Potansiyel SEO Riskleri
HTML geçerliliğinin doğrudan bir sıralama faktörü olmaması, bu konuyu tamamen göz ardı edebileceğimiz anlamına gelmez. Geçersiz veya kötü yazılmış HTML kodunun dolaylı yollardan SEO’yu etkileyebilecek bazı potansiyel riskleri bulunmaktadır:
- Taranabilirlik ve İndekslenebilirlik Sorunları: Çok ciddi HTML hataları, Googlebot’un sayfanın tamamını veya belirli bölümlerini doğru şekilde taramasını veya anlamasını engelleyebilir. Bu, önemli içeriğin indekslenmemesine yol açabilir veya Google’ın sayfanızın konusunu yanlış anlamasına neden olabilir.
- Kullanıcı Deneyimi (UX) Olumsuzlukları: Kötü kodlanmış sayfalar, farklı tarayıcılarda, cihazlarda veya ekran çözünürlüklerinde düzgün görüntülenmeyebilir. Bu durum, kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler, sitenizden hemen çıkma oranlarını artırır ve dolaylı olarak sıralamalara zarar verebilir.
- Sayfa Hızı ve Core Web Vitals: Düzensiz veya fazla şişirilmiş HTML yapısı, sayfa yükleme sürelerini artırabilir. Sayfa hızı (Core Web Vitals metriklerinden biri olarak), doğrudan bir sıralama faktörüdür ve UX üzerinde büyük etkisi vardır. Etkili olmayan kod, sayfanın işlenmesini geciktirebilir.
- Erişilebilirlik Engelleri: Standartlara uygun HTML, ekran okuyucular gibi yardımcı teknolojilerin web sitenizi daha iyi yorumlamasına olanak tanıyarak engelli kullanıcılar için web sitenizin erişilebilirliğini artırır. Erişilebilirlik, giderek daha fazla önem kazanan bir UX ve etik faktördür.
Odaklanılması Gereken Gerçek SEO Faktörleri
Madem HTML geçerliliği birincil bir sıralama faktörü değil, o halde neye odaklanmalıyız? Google’ın algoritmaları, kullanıcıya en iyi deneyimi ve en alakalı bilgiyi sunmayı hedefler. Bu bağlamda, aşağıdaki unsurlar çok daha kritik bir rol oynamaktadır:
- İçerik Kalitesi ve Alaka Düzeyi: Kullanıcının arama amacını (user intent) karşılayan, kapsamlı, doğru, orijinal ve değerli içerik oluşturmak en önemli faktördür. İçerik, kullanıcının sorularına cevap vermeli ve sorunlarını çözmelidir.
- Kullanıcı Deneyimi (UX): Hızlı yüklenen, mobil uyumlu, gezinmesi kolay ve görsel olarak çekici bir site sunmak hayati önem taşır. Core Web Vitals metriklerini optimize etmek, kullanıcı memnuniyetini artırır ve dolaylı olarak sıralamalara katkı sağlar.
- E-E-A-T (Deneyim, Uzmanlık, Otorite, Güvenilirlik): İçeriğinizin ve web sitenizin alanında deneyimli, uzman, otoriter ve güvenilir olduğunu göstermek, özellikle hassas konularda (Your Money Your Life – YMYL) çok kritiktir.
- Temel Teknik SEO Uygulamaları: Sitenin taranabilir ve indekslenebilir olmasını sağlamak, SSL (HTTPS) kullanmak, temiz URL yapıları, robot.txt ve site haritaları gibi temel teknik SEO uygulamaları hala hayati önem taşır. Bu, Googlebot’un sitenizi verimli bir şekilde keşfetmesini sağlar.
- Mobil Uyumluluk: Mobil cihazlarda mükemmel bir deneyim sunmak, günümüz SEO’sunun vazgeçilmezidir, çünkü aramaların büyük bir kısmı mobil cihazlardan yapılmaktadır.
SEO’da Kod Kalitesi Mi, İçerik ve Kullanıcı Deneyimi Mi?
Google’ın geçersiz HTML koduna sahip sitelerin dahi üst sıralarda yer alabildiğini doğrulaması, SEO dünyasında yerleşik bazı kabulleri yeniden sorgulatıyor. Bu açıklama, bizlere HTML validasyonunun tek başına bir sıralama faktörü olmadığını net bir şekilde gösterse de, teknik mükemmeliyetin tamamen göz ardı edilmesi gerektiği anlamına gelmez. Önemli olan, Google botlarının sitenizi sorunsuz bir şekilde tarayabilmesi ve kullanıcıların kesintisiz bir deneyim yaşayabilmesidir. Dolayısıyla, minor HTML hataları genellikle sorun yaratmazken, kritik hatalar taranabilirlik veya kullanıcı deneyimi açısından ciddi engeller oluşturabilir. SEO stratejilerimizi oluştururken, kod kalitesinden ziyade, kullanıcıya değer katan, hızlı yüklenen, erişilebilir ve ilgili içerikler sunmaya odaklanmalıyız. Teknik SEO, her zaman içeriği ve kullanıcı deneyimini destekleyici bir rol oynamalıdır; asla tek başına bir kurtarıcı değildir.